Bilim Köşesi

Müslüman Bilim adamları, bilimsel çalışmalar ve icatların yer aldığı köşemiz.

KUR'ÂN: EN MUHTEŞEM, EN MÜKEMMEL KİTAP

Kur'ân-ı Kerîm'in Fransızca mealini hazırlayan, Fransa Cumhurbaşkanı Mitterand'ın Danışmanı Prof. Jacques BerJue'den samimi itiraf: Fransa müslüman olacak! Ömrünü İslâmiyeti araştırmakla geçiren Prof. Berque, "Kur'ân Allah'ın kitabıdır" dedi.

Prof. Berque, 828 sayfalık eserini 15 yıllık araştırmadan sonra 5 yılda yazdığını belirterek, "Kur'an-ı Kerim dünyanın en muhteşem, en mükemmel, en nurlu edebiyat, dil bilgisi, mânâ ve ses bilgisini bir ara-da toplayan; sade görülmesine rağmen fevkalâde zor, zor görülmesine rağmen fevkalâde sade bîr ilâhî kelâm..." diyor.

ARAŞTIRMA BEYNİN BİR SIRRI DAHA

İngiltere'deki Southampton Hastanesi bilim adamları, ölümün hemen öncesinde yaşananlar üzerine yaptıkları araştırmada, klinik olarak ölü kabul edilen kişilerin de pek çok duyguyu yaşadıklarını tespit ettiler. Beynin fonksiyonlarını yitirmesinin ardından, yani hastanın klinik olarak ölü kabul edildiği safhada, yaygın inanışın aksine, hastaların çeşitli hisleri bulunduğuna dikkat çeken bilim adamları, bunların başında huzur-mutluluk, hüzün ve keder gibi duyguların geldiğini belirtiyorlar.

BATI FELSEFESİ, İSLÂM TEFEKKÜRÜ VE SÖZDE AYDINIMIZ

Kant ve Hegel gibi, her biri felsefî bir ekolün başını çekmiş filozofları yetiştiren Alman felsefesi, Batı felsefeleri içinde belki de en derin olanı kabul edilir. Buna rağmen E. Westermack isimli bir başka Batılı, Alman felsefesini, bulanık olduğu için derin olduğu hissini veren sığ bir suya benzeterek şunları söylüyor:
"Bir gün Fas'ta atımla bir dereden geçmek isterken aklıma Alman felsefesi geldi. Dere derin gibi göründüğü için girmekten korktum. Sonra, ne olursa olsun deyip atımı sürdüm. Su, atımın tırnaklarını ancak ıslattı. Bulanık olduğundan derin görünmüştü."

BATI, MEDENİYETİ MÜSLÜMANLARDAN ÖĞRENDİ

Fransız Prof. Dr. Andre Miquel İslam\'ın bir müsâmaha dîni olduğunu söyledi. Bunu anlamak için İslâm tarihine bakmak gerektiğini ifade eden Miquel, \"Hıristiyanlara ve Yahudilere İslâm dinini kabul ettirmeye çalışmadan, İslâmiyet bütün dünyaya kolayca yayılmış bir dindir\" dedi. İslâm dünyasının tarihinde, asla engizisyon ve Yahudi katliâmı görülmediğini be-lirten Miquel, \"Batılılar, bir yığın sebze türünü, bu arada reçel ve komposto yapımını da Müslümanlardan öğrenmiştir. Sulama tekniklerini, merinos koyununu ve melez ekim yapmayı bize onlar tanıttılar\" dedi.

BATILI GÖZÜYLE OSMANLI TÜRKLERİ

Osmanlı memleketlerini ve hususiyle İstanbul'u gezmeye gelen aşağı-yukarı bütün seyyahlar, Türkler'in tabiat sevgisine atıfta bulunurlar ve bunu çok açık bir şekilde belirtirler. Meselâ bunlardan Fransız Alphonse de Lamartine diyor ki:

MUVAFFÂKIYET BASAMAKLARI

4 Muvaffâkıyet merdiveni, istirahat yeri değildir. O merdivende basamaklar, tırmanan birinin, bir ayağını öteki ayağından daha yükseğe çıkarmasına imkân vermek için konulmuştur.
(Thomas H. Huxley-İngiliz bilim adamı)
4 Mühim olan, başkalarını geçmek değil, kendi rekorlarımız üstünde rekorlar kırmak; dünkü rekorumuzu bugünün rekoru ile geçmektir. (Stewart B. Johnson-ABD'li işadamı)
4 İnsanların çoğu, eğer büyük hırslar peşinde olmasalardı, küçük şeylerden de mutlu ve [işlerinde de] başarılı olabilirlerdi.
(Henry W. Longfellow-İngiliz yazar)

MATEMATİK KELİMESİ NEREDEN ÇIKTI?

Bir rivâyete göre, bundan çok uzun yıllar önce Doğu'nun ünlü sayı bilimcileri Olimpus Dağı'na Batı'nın bilginleri ile yarışmaya gitmişler. Yapılan bütün yarışmalar sonunda iki taraf da birbirlerine üstünlük sağlayamamış ve neticeyi belirlemek için satranç oynamaya karar vermişler. Satrançta kaybeden Doğu takımı üzgün bir halde dağdan aşağıya inerken, dağın eteğinde merakla bekleyen taraftarları:
- Ne yaptınız? diye bağırmışlar. Yenildik demeyi gururlarına yediremeyen bilginler bu soruya:
- Matedemedik! diye cevap vermişler.

MEDENİYET VE ŞEHİR...

Bir medeniyetin ilim, irfan, fikir, sanat ve kültürel unsurlarının temelinde elbette ki şehirler vardır. Şehirler; orada, o ülkede yaşayanların medeniyet kıstasları, onların tapu senetleridir. İşte bu düşünceden hareketle, İngiliz Başvekili Lloyd George'un, Lozan müzâkerelerindeki beyânını geliniz ibretle okuyalım:

KİTAP VE İLİM ADAMLARINI YOK ETME MERÂKI

Milat'tan önce 259-210 yılları arasında Çin imparatorluğu yapmış olan Shi Huang Ti'nin, tam bir megaloman olduğunu... Mâziye ait bilgi ve belgeleri yok ederse, târihi kendisiyle başlatabileceği zehâbına kapıldığını... Onun için, birer cilt ayırdıktan sonra bütün kitapları yaktırdığını... Bıraktığı her eseri de, ölümünden sonra yakılması şartıyla, kendi kütüphânesinde kilit altına aldığını... Öldükten sonra ise, kraldan fazla kralcılar tarafından, o eserlerin de yakıldığını!..

Steve Job Kimdir?

Steven Paul Jobs (24 Şubat 1955 - 5 Ekim 2011)

Bilgisayarın tarihçesi nasıldır?

Bilgisayarın tarihçesi, bilgiyi hesaplamak, düzenlemek ve değiştirmek için kullanılan yazılım ve donanımların tarihsel gelişiminden bahsetmektedir. Bilgisayar, en basit bakış açısıyla bir matematiksel işlemci, yani bir hesap aracıdır ve veri işler.

İbn-i Sina Kimdir?

İbn-i Sina filozof, hekim ve çok yönlü Müslüman Fars veya Türk bilim adamıdır.

Bugünkü Özbekistan sınırları içinde yer alan Buhara yakınlarında bulunan Afşana kentinde dünyaya gelmiştir. İbn’i Sina’nın babası Abdullah, saygın bir bilim adamıydı. Buhara’da iyi bir eğitim gören İbn’i Sina olağan üstü zeka ve hafızası ile henüz 10 yaşına Kuran-ı kerim’i ezberlemişti. 14 yaşına geldiğinde öğretmenlerini bile geçmek üzereydi. Tam adı, Ebu Ali el Hüseyin İbn’i Abdullah İbn’i Sina el Belhi ‘dir.

NE OLURSAN OL YİNE GEL SÖZÜ KİMİN?

Mevlana diyince hemen hemen herkesin aklına aynı dizeler gelir:

" Gel, gel, ne olursan ol yine gel,
ister kafir, ister mecusi,
ister puta tapan ol yine gel,
bizim dergahımız, ümitsizlik dergahı değildir,
yüz kere tövbeni bozmuş olsan da yine gel... "

Ancak bilir misiniz bu dizelerin Mevlana'ya ait olmadığını?

Bu dizeler Mevlana'dan yaklaşık iki yüz yıl önce yaşamış olan sufî Ebu Said Ebu'l Hayr'a aittir. Bu dizeler ne Mesnevî'de, ne Divan-ı Kebir'de, ne Mektubât'ta, ne de Rubailer'de geçer. Mevlana bu dizeleri kullanmamıştır. Ebu'l Hayr'dan da alıntılamamıştır.

Radar’ı Kim Buldu?

Radar havacılık sektörünün olmazsa olmazlarından olan bir buluştur. Radar uzaktaki nesneleri radyo dalgalarının yansıması aracılığıyla tespit edebilen bir cihazdır. Radar kelimesi “RAdio Detecting And Ranging” yani Radyo Algılama ve Menzil Tayini kelimesinin kısaltmasıdır.