Aydınlı Hacı Paşa
Yıldırım Bâyezîd Han devrinde yetişen fıkıh ve tıb âlimi. İsmi, Hıdır bin Ali bin Hattâb olup, Hacı Paşa diye meşhurdur. Lakabı Celâlüddîn'dir. Aslen Aydınlı olan Hacı Paşa, Konya'da doğdu. Doğum târihi bilinmemektedir. 1413 (H. 816) veya 1417 (H. 820) senesinde Ödemiş'e bağlı Birgi'de vefât etti.
Anadolu'da ilim öğrendikten sonra, Mısır'a gitti ve büyük âlim Ekmelüddîn Bâbertî'den yüksek din bilgilerini öğrenerek Hanefî mezhebi fıkıh âlimi oldu. Mübârek Şâh Mantıkî'den de aklî ilimleri tahsil etti. Aklî ve naklî ilimlerde tahsilini tamamlayıp, faydalı eserler yazdı.
Bir ara ağır hastalığa yakalanması, tıb tahsiline yönelmesine yol açtı ve kısa zamanda, devrinin en meşhur doktoru oldu. Kâhire'nin büyük hastahânesine baştabib tâyin edildi. İlâçlar ve hastalıklar üzerine ihtisâsını ilerlettikten sonra memleketine döndü. Aydınoğulları beylerinden Îsâ Beyin teveccühüne kavuştu. Îsâ Bey için Şifâ-ül-Eskâm ve Devâ-ül-Âlâm adlı eseri ile, Türkçe Teshîl adlı muhtasar bir tıb kitabı yazdı. Tîmûr Hanın tabibleriyle görüştü. Yapılan ilmî münâzarada, ilminin üstünlüğünü, tebâbetteki ehliyeti ve dirâyetini kabul ve tasdik ettiler. Seyyid Şerîf Cürcânî hazretleriyle görüşüp sohbette bulundu ve iltifâtlarına mazhar oldu. Yerleştiği Birgi kazâsında 1413 veya 1417 senesinde vefât etti. Hıdırlık Kabristanı yakınlarına defnedildi.
Hacı Paşanın 1380 senesinde tamamladığı Şifâ-ül-Eskâm ve Devâ-ül-Âlâm adlı eserinin genel plânı, İbn-i Sînâ'nın Kânun'una benzemektedir. Dört bölümden meydana gelen eserin birinci bölümünde genel bilgiler, ikinci bölümünde yiyecek ve içecekler, üçüncü bölümde hastalıkların sebepleri, dördüncü bölümde genel hastalıklar yer almaktadır. Hacı Paşa kitâbın girişinde, eseri yazarken karşılaştığı güçlükleri, hocalarından yaptığı tahsili, hastahâne tecrübelerini ve okuduğu tıb kitaplarını bildirmektedir. Ayrıca birçok gözlemlere de yer vermiştir. Hacı Paşa daha sonra bu eserini kısaltıp, Türkçe olarak Teshîl-üt-Tıb isimli kitabı yazmıştır. Bunlar arasındaki fark, Arabçasının ilmî olması, Türkçesinin ise halka hitâb edip, pratik olmasıdır. Hacı Paşanın Müntehab-üş-Şifâ adında diğer bir eseri daha vardır. Bu da Şifâ'nın başka bir kısaltmasıdır ve Aydınoğlu Îsâ Beye ithâf edilmiştir.
Hacı Paşa, ömrü boyunca, Allahü teâlânın dînini öğrenmek, insanlara doğru yolu öğretmek için uğraştı. Öğrendiği tıb bilgilerini, Allahü teâlânın kullarını tedâvide kullandı. İnsanların rûh ve bedence sağlam; dünyâ ve âhirette huzûrlu olmaları için çalıştı. Birçok talebe yetiştirdi. Bahsedilen eserlerden başka, Kutbüddîn Râzî'nin Şerh-i Metâli-ül-Envâr adlı eserine bir hâşiyesi, İmâm-ı Beydâvî hazretlerinin Tevâlî adlı eserine de bir şerhi vardır.
Anadolu'da ilim öğrendikten sonra, Mısır'a gitti ve büyük âlim Ekmelüddîn Bâbertî'den yüksek din bilgilerini öğrenerek Hanefî mezhebi fıkıh âlimi oldu. Mübârek Şâh Mantıkî'den de aklî ilimleri tahsil etti. Aklî ve naklî ilimlerde tahsilini tamamlayıp, faydalı eserler yazdı.
Bir ara ağır hastalığa yakalanması, tıb tahsiline yönelmesine yol açtı ve kısa zamanda, devrinin en meşhur doktoru oldu. Kâhire'nin büyük hastahânesine baştabib tâyin edildi. İlâçlar ve hastalıklar üzerine ihtisâsını ilerlettikten sonra memleketine döndü. Aydınoğulları beylerinden Îsâ Beyin teveccühüne kavuştu. Îsâ Bey için Şifâ-ül-Eskâm ve Devâ-ül-Âlâm adlı eseri ile, Türkçe Teshîl adlı muhtasar bir tıb kitabı yazdı. Tîmûr Hanın tabibleriyle görüştü. Yapılan ilmî münâzarada, ilminin üstünlüğünü, tebâbetteki ehliyeti ve dirâyetini kabul ve tasdik ettiler. Seyyid Şerîf Cürcânî hazretleriyle görüşüp sohbette bulundu ve iltifâtlarına mazhar oldu. Yerleştiği Birgi kazâsında 1413 veya 1417 senesinde vefât etti. Hıdırlık Kabristanı yakınlarına defnedildi.
Hacı Paşanın 1380 senesinde tamamladığı Şifâ-ül-Eskâm ve Devâ-ül-Âlâm adlı eserinin genel plânı, İbn-i Sînâ'nın Kânun'una benzemektedir. Dört bölümden meydana gelen eserin birinci bölümünde genel bilgiler, ikinci bölümünde yiyecek ve içecekler, üçüncü bölümde hastalıkların sebepleri, dördüncü bölümde genel hastalıklar yer almaktadır. Hacı Paşa kitâbın girişinde, eseri yazarken karşılaştığı güçlükleri, hocalarından yaptığı tahsili, hastahâne tecrübelerini ve okuduğu tıb kitaplarını bildirmektedir. Ayrıca birçok gözlemlere de yer vermiştir. Hacı Paşa daha sonra bu eserini kısaltıp, Türkçe olarak Teshîl-üt-Tıb isimli kitabı yazmıştır. Bunlar arasındaki fark, Arabçasının ilmî olması, Türkçesinin ise halka hitâb edip, pratik olmasıdır. Hacı Paşanın Müntehab-üş-Şifâ adında diğer bir eseri daha vardır. Bu da Şifâ'nın başka bir kısaltmasıdır ve Aydınoğlu Îsâ Beye ithâf edilmiştir.
Hacı Paşa, ömrü boyunca, Allahü teâlânın dînini öğrenmek, insanlara doğru yolu öğretmek için uğraştı. Öğrendiği tıb bilgilerini, Allahü teâlânın kullarını tedâvide kullandı. İnsanların rûh ve bedence sağlam; dünyâ ve âhirette huzûrlu olmaları için çalıştı. Birçok talebe yetiştirdi. Bahsedilen eserlerden başka, Kutbüddîn Râzî'nin Şerh-i Metâli-ül-Envâr adlı eserine bir hâşiyesi, İmâm-ı Beydâvî hazretlerinin Tevâlî adlı eserine de bir şerhi vardır.
Müslüman Bilim Adamları
- ABBAS b. FİRNÂS
- ABDURRAHMAN es-SÛFÎ
- Abdus Salam
- ABDÜLAZİZ EFENDİ, Hekimbaşı
- ABDÜLHAMÎD b. VÂSİ‘ b. TÜRK
- Ahmed b. Musa
- ALİ b. ÎSÂ el-KEHHÂL
- ALİ b. ÎSÂ el-USTURLÂBÎ
- Ali b. Rıdvan
- Ali Kuşçu
- Ali Münşî
- Aydınlı Hacı Paşa
- Battanî
- Behmenyâr
- Belazüri
- BELHÎ, Ali b. Ahmed
- Bîrûnî
- Buhari
- Bursalı Kadızade Rumi
- Câbir b. Hayyân
- Ebu el-Fida
- Ebu Hanife Dineveri
- ebu Ubeyd el Bekrî
- EBÜ’l-VEFÂ el-BÛZCÂNÎ
- Fadlan
- FERGĀNÎ
- Gelenbevi İsmail Efendi
- Gerdîzî
- Gıyaseddin Cemşid (Kaşi)
- Harezmi