Emil Wiechert

Sismograf Kim Buldu İcat Etti Deprem Tarihi? Emil Wiechert Kimdir ? Görünürde ne bir ses nede bir öncü belirti vermiyor. İlk saniyelerde ufak bir sarsıntı oluşuyor ve daha sonra her şey sallanmaya başlıyor. Bu olayın nedeni deprem olmasıdır. Depremi yaşamayan insan depremin yarattığı o hissi tam anlayamaz. Bazen 2-3 saniyede zararsız, Ama 46-50 saniye şiddetli olursa tüm şehri yıkabilir. Ardında korku, moloz,taşlar, hasarlı binalar ve cesetler bırakabilir. Depremlerden sonra bir çok insan ölür ve evsiz insanlar bırakabilir.

Tarihe baktığımızda insanlar dünyada olan bu depremleri inceleyip neden kaynaklandığını bulmaya çabaladılar. En önemlisi de önceden haber almak yada uyarı sistemi geliştirmeye çalıştılar. Eski hundi medeniyeti deprem hakkında dünyanın 8 büyük filin sırtında taşındığını düşünürdü. Fillerden biri dinlenmek için durunca deprem olduğunu düşünürlerdi. Japonların inancına efsanesine göre yer altın yaşayan namazu(balık benzeri hayvan) inanırlardı. Namazu çok küstah ve hırçın olduğunda büyülü bir sopayla kaşima tanrısı tarafından başı eziliyor bu nedenle depremler oluyordu. Deprem hakkında bilimsel çalışmalara yaklaşık günümüzden 2000 yıl önce Çinliler başlamıştır. Sarsıntıyı tespit etmek için ilk cihazı Çinliler tasarlamıştı, yukarıdaki resime bakınız. Cihaz bronz testi üzerinde 8 ejderha bulunuyordu.


Sismograf Nedir ?

Deprem olduğunda 8 farklı yöne bakan ejderhaların 1 tanesinin ağzındaki yuvarlak ufak top alttaki kutuya düşer. Bu şekilde depremin hangi yönde olduğu tespit edilirdi. Avrupada ilk sismograf cihazını 18 yüzyılda Fransız Jean Dolle . İçi cıva dolu Basit simografın etrafında dekikler vardır. Sarsıntı olduğunda civa deliklerden ufak kaplara düşer. Bu şekilde depremin yönü ve şiddeti hakkında bilgi alınır. Portekiz’in başkenti olan Lizbon şehri. Bundan 250 yıl önce 1 kasım 1755 yılında büyük bir depremle sarsıldı ve 60000 kişi hayatını kaybetti. Bu şiddetli sarsıntı tüm avrupada hissedildi, Doğa gücünün karşı koyulamaz gücü görüldü. Bu felaketten sonra bir çok bilim adamı sismolojik çalışmalara başlamıştır. İlk sismograflar basit bir sarkaç sistemi vardı. Sarsıntıda sarkaç top ileri geri sallandı ve altındaki kağıdı çiziyordu. Bu sarkaçtaki fizik problemi jeofizikçi Emil Wiechert giderdi. Emil Wiechert 26 Aralık 1861 Doğu prusyanın Tilsit şehrinde doğdu. Babası öldükten sonra annesi Emilie Emil daha iyi okullarda okuması için taşındılar.


Sismograf ve Deprem Tarihi

Fizik okudu ve mezun oldu. Maddenin yapısı, Kutup ışıkları,yer çekimi ve daha bir çok konuyla ilgili çalışma yaptı. Çalışmaları nedeniyle 30 yaşında Göttingen üniversitesinde profesör olarak göreve başladı. Üniversitede Jeo fizik enstitüsünde depremler araştırıldı. Öğrencilerinden biri onun hakkında şunları yazdı; Çalışmalarından dolayı çok önemli işleri unuturdu. Yemek uyku vakitleri için annesi kendisine yardımcı oluyordu. 1908 yılında mutlu bir evlilik yapar. O yıllarda enstitüsünün yakınında bir ormanda deneyler yapıyordu. Bu kalıntıların tamamı olmasa da bir bölümü halen ormanda dır. Emil Wiechert Yaptığı düzenekle ormanda deneyler yapıyordu. Deneylerde 4000 kg küre şeklinde demiri 15 metre yükseklikten aşağıya bırakarak sismik testler yapıyor ve sonuçları işliyordu.

Bu aletler ile sonuç alamayacağını anladı. Problem sarkaçlardaydı ve şarkaçları 4 yay ile gevşetti. 4 yay ile bir noktada birleşiyordu. Yaptığı cihaz ters sarkaç ilkesi ile çalışıyordu. İlk cihazlar ile 5 ton arasındadır. Bu cihazlara parmağınızla dokunduğunuzda ölçekte büyük bir sarsıntı grafisi oluşturuyordu.

Deprem sonuçlarının kaydedildiği kağıtlar alkol ve çin verniği ile güçlendirilmiş füme yapılmıştır. Emil Wiechert 1896 yılında dünyanın metal bir çekirdeği olduğunu sürdü. 1912 yılında kıta kayması teorisi Alman meteorolog Alfred Wegener tarafından ortaya atılmıştır. Zamanla kıtaların bir birinden uzaklaştığıdır. Alfred Wegener Kıtaların birer plaka olduğunu yılda 1-2 santim uzaklaştığını savunmuştu.

1935 yılında Charles Francis Richter kendi ismiyle anılan Rihter ölçeğini icat etmiştir. Rihter ölçeği depremler hakkında güçlü bilgiler vermektedir. Depremlerde zeminler çok önemlidir. Yumuşak zeminlerde deprem daha fazla zara verir. Günümüzdeki rasathaneler bilgisayar ve sensörler tarafından deprem ve yer hareketleri çok detaylı izlenmektedir.