Ernst Mayr
Tanınmış bir evrimci biyolog olan Ernst Mayr aynı zamanda, “Modern Sentetik Evrim Teorisi”nin kurucularındandır. Darwin’in doğal seleksiyon tezine mutasyon kavramının eklenmesiyle ortaya atılan bu teori “neo-Darwinizm” olarak adlandırıldı. Ernst Mayr ve diğer kurucuları (Theodosius Dobzhansky ve Julian Huxley) da ortaya attıkları bu teoriden dolayı “neo-Darwinistler” olarak anılmaya başlandılar.
Evrim teorisinin 20. yüzyıldaki en önemli savunucularından biri olan Ernst Mayr, teorisini bir yandan mutasyonlara dayandırırken bir yandan da bunun imkansızlığını kabul etmektedir:
Ernst Mayr Şöyle Der
Mutasyonlar sonucunda genetik canavarların oluşması gerçekten de gözlemlenen bir olgudur, fakat bunlar o kadar garip canlılardır ki, ancak “canavarlar” olarak tanımlanabilir. O denli dengesizleşmişlerdir ki, dengeleyici seleksiyon mekanizması vasıtasıyla elenmekten kurtulmak için hiçbir imkanları yoktur… Gerçekte bir mutasyon fenotipi ne kadar çok etkilerse, onun (doğal ortama olan) uygunluğunu o kadar azaltır. Bu tip radikal bir mutasyonun, farklı bir adaptasyon sağlayacak yeni bir fenotip oluşturacağına inanmak, bir mucizeye inanmak demektir… Bu “canavara” çiftleşeceği uygun bir eş bulmak ve bunların, popülasyonun normal bireylerinden türeyici bir biçimde izole edilmeleri de, bence asla aşılamayacak zorluklardır…. kaynak
Mayr’ın bu konudaki bir başka itirafı ise şöyledir:
Ernst Mayr Şöyle Der
Duyu organları, örneğin bir omurgalı gözünün ya da bir kuşun tüyleri gibi kusursuzca dengelenmiş sistemlerin rastlantısal mutasyonlar sonucunda gelişebileceğini varsaymak, bir insanın inandırıcılığı üzerinde ciddi bir sınırlamadır.
Evrim teorisinin 20. yüzyıldaki en önemli savunucularından biri olan Ernst Mayr, teorisini bir yandan mutasyonlara dayandırırken bir yandan da bunun imkansızlığını kabul etmektedir:
Ernst Mayr Şöyle Der
Mutasyonlar sonucunda genetik canavarların oluşması gerçekten de gözlemlenen bir olgudur, fakat bunlar o kadar garip canlılardır ki, ancak “canavarlar” olarak tanımlanabilir. O denli dengesizleşmişlerdir ki, dengeleyici seleksiyon mekanizması vasıtasıyla elenmekten kurtulmak için hiçbir imkanları yoktur… Gerçekte bir mutasyon fenotipi ne kadar çok etkilerse, onun (doğal ortama olan) uygunluğunu o kadar azaltır. Bu tip radikal bir mutasyonun, farklı bir adaptasyon sağlayacak yeni bir fenotip oluşturacağına inanmak, bir mucizeye inanmak demektir… Bu “canavara” çiftleşeceği uygun bir eş bulmak ve bunların, popülasyonun normal bireylerinden türeyici bir biçimde izole edilmeleri de, bence asla aşılamayacak zorluklardır…. kaynak
Mayr’ın bu konudaki bir başka itirafı ise şöyledir:
Ernst Mayr Şöyle Der
Duyu organları, örneğin bir omurgalı gözünün ya da bir kuşun tüyleri gibi kusursuzca dengelenmiş sistemlerin rastlantısal mutasyonlar sonucunda gelişebileceğini varsaymak, bir insanın inandırıcılığı üzerinde ciddi bir sınırlamadır.
Bilim Adamları
- A. Laurent
- Abdulgafur Acatay
- Abidin Budak
- Adelbert von Chamisso
- Adolf von Baeyer
- Ahmet Mete Işıkara
- Akio Morita (1921 - 1999)
- Albert Einstein
- Albert Einstein
- Albright, William Foxwell
- Alessandro Volta
- Alessandro Volta
- Alexander Graham Bell
- Alexander von Humboldt
- Alexis Bouvard (Fransa, 1767 – 1843)
- Alfred Bernhard Nobel
- Alfred Kastler
- Alfred Lothar Wegener
- Alfred Russel Wallace
- Alfred Stock
- Ali Javan
- Amedeo Avogadro
- Amedeo Avogadro
- Anders Celsius, (1701 – 1744)
- Anders Jonas Ångström (İsveç, 1814 – 1874)
- Andre Marie Ampere
- Annie Jump Cannon (ABD, 1863 – 1941)
- Antoine Lavoisier
- Antonio Abetti (İtalya, 1846 – 1928)
- Antonio Anastasio Volta